|
Ulusal olan herseyin degisime ugradigi bir donemde, Yasin'in bu son kitabi
Poeturka'da yapildigi gibi Turk(ce) edebiyat /Turk(ce) siir kavraminin yeniden
sorgulanmasi, Yasin'in kendi geleneginin ne oldugu uzerine dusunmesi, gecmis
ve gelecek arasinda icten, somut, gercek bir bag olarak ortaya cikiyor. Mehmet
Yasin'in yazdiklarina bazi tepkiler de geldi. Bu tepkilerden yola cikarak bir
saptama yapilabilir. Poeturka iki turlu okunabilir. Daha once uzerinde durulma
yan bircok sorunu gundeme getirdigi icin bu sorunlar uzerinde durulabilir ve
statukoya, kisilere yoneltilen elestiriler cercevesinde ufuklari genisletebile
cek bir tartisma ortamina girilebilir. Ya da "bu ne rezalet, su sair hakkinda
bu yorumu nasil yapar" diye bakilip bir savunmaya girilebilir ki bu da statuko
yu korumaya, dinamik acilimlari engellemeye yonelik bir cabadan oteye gecmez.
Ne yazik ki bu kitaba yonelik elestiriler bu duzeyde kalmis ve onun "Turk aydin
larinin cogu resmi kimlik anlayisina a priori bir kabulle yaklasiyor".
"Merkezi kimlik notrmus, dogal olanmis ve boylece Turkluge aidiyet herhangi bir
kimlik aidiyeti degilmis gibi davraniyorlar" sozlerini dogrular bir tavir ser
gilemislerdir. Nitekim Poeturka'da belirtildigi gibi, Yasin'in kitabindaki yazi
lar Adam sanat dergisinde yayinlandigi sirada olumlu tepkiler, genellikle
Turkiye disindan ya da disaridan bakabilenlerden gelmekte. Bunlardan Kibrisli
Hakki Yucel, Dervis Zaim gibi yazarlar da Yasin gibi "Istanbul merkezli edebi
yatin dayattigi norm ve standartlara gore eser uretmek zorunlulugundan", bir
baska deyisle icerideki-disaridaki karsitliginin, farkli olana karsi tavrin
engelleyiciliginden yakiniyorlar.
Oysa, cesitli kesimlerin siyasal-kulturel zeminiyle bu tartismaya katilmalari
Yasin'in degindigi konulari netlestirecekti. Varolan yapinin elestirilmesi,
elestirel yaklasimin on planda tutulmasi gelismenin motorudur ve aydin varolu
sunun da bir niteligidir. Hangi yapinin yandasi olursaniz olun elestirel olmak
gelismeyi saglar. Mehmet Yasin da elestirebilir ve elestirilebilir kuskusuz
ancak alternatif getirerek. Yasin'in Poeturka'da ele aldigi temel sorunu siya
set bilim perspektifinin sagladigi avantajla, akademik bir yaklasimla ele alma
ya calismasi, ulusal edebiyata tarihsel, sosyolojik olarak bakarak ayna tuta
bilmesi bir acilim saglamis, ancak konuyun oznelerle ele almasi kisisel pole
miklere de kapi acmistir. Yoksa Mehmet Yasin'a gelen tepkilerin hegemokin
iliskilerin savunucusu olarak, farkli kimliklere karsi cikip, onlari tehdit
olarak algilayarak, dilini, kulturunu yasatmak isteyen karsi bir ofkeyle
olustugunu dusunmek, konuyla ilgilenenlerin duzeyi acisindan pek de ic acici
bir tablo ortaya cikarmayacaktir. Yine de Mehmet Fuat'in Adam Sanat dergisinde
Haydar Ergulen'in bu konudaki mektubuna verdigi yanitta oldugu gibi onemli olan,
"degisik ulkelerde degisik ortamlarda girip cikan Yasin'in daha once
sorun edilmeyen bazi konular uzerinde okuyucuyu dusunmeye zorlamasidir".
|